Su ayıları (Tardigrade) bugüne kadar gördüğüm en ilginç canlılar.
Aslında bu canlıları uzun zamandır biliyorum, fotoğraflarını pek çok kez
görmüştüm, fakat inanılmaz özelliklerini bilmiyordum!
Öylesine sıra
dışı canlılar ki, birçok bilim insanı su ayılarının Dünya dışından
geldiğini düşünüyor.
Su
ayıları ilk kez 1773 yılında "Johann August Ephraim Goeze" tarafından
keşfedilmiş. O günden bugüne yaklaşık 960 türü bulunmuş. Bu tatlı
hayvancık üstünde yapılan çalışmalar sonucunda alınan inanılmaz sonuçlar
yeni çalışmaları tetiklemiş ve mikroskobik boyutlarda olan bu ufaklığın
özellikleri bir bir ortaya çıkarılmış. Öncelikle şunu da söyleyeyim,
adının su ayısı olmasının sebebi pençelerinin aynı pençesine benziyor
oluşu. Ama bu hayvan kesinlikle ayıdan çok öte bir şey! :)
Tardigrade'ler
-270 °C (neredeyse "mutlak sıfır"*) ile 120 °C sıcaklık arasında,
okyanusun en derin noktasından vakum ortamına kadar olarak basınç
değişiminde ve yemeden içmeden 120 yıl boyunca yaşayabilmektedirler! Bu
"ölmem!" diyen canlılar uzay boşluğundaki radyasyona da dayanabilmekte
olup binlerce insanı katledebilecek güçte olan gama ışınlarına "bana
mısın?" demiyor!
Su ayılarının en önemli özelliklerinden biri
zorlu şartlarda normalde %85'i su olan vücudunu dehidrasyona uğratıp, bu
oranı %3'e kadar indirmesidir. Neredeyse tamamen katı, sert bir kabuğa
dönüşen su ayıları bir daha su ile karşılaşana kadar (rehidrasyona
kadar) sistemlerini kapalı tutabilmekteler. (yaklaşık 120 yıl)
Bazı
bilim insanlarına göre böylesine zorlu şartlara karşı dayanıklı olmak
Dünya'daki bir canlı için oldukça gereksiz! "Eğer Dünya'da
evrimleştilerse neden bu kadar zorlu koşullara adapte olmak zorunda
olsunlar ki?" diye düşünerek bu canlıların Dünya dışından gelmiş
olabileceğini savunuyorlar ki bilindiği üzere Dünya'daki yaşamın Mars
kaynaklı olabileceğini düşünen pek çok bilim insanı mevcut.
*
Mutlak sıfır -273.15 °C veya 0 K sıcaklık olup, ulaşılmasının imkansız
olduğu ve evrendeki en soğuk noktanın bile yaklaşık birkaç Kelvin
civarında olduğu kabul edilmektedir. Çünkü herhangi bir ışınım alan
noktanın mutlaka ısınması gerekmektedir. Hiçbir ışınım almayan, hiçbir
enerjinin olmadığı bir yerde mutlak sıfıra ulaşılması; o yerde atomik
hareketlerin durması, kimyasal özelliklerin ve fiziksel kuralların yok
olması anlamına gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder